Mehmet Bal, 1930 yılında, Tarsus'un İnceark mahallesinde, yoksul bir ailenin üç çocuğundan biri olarak dünyaya geldi.

Çocukluk günleri ikinci dünya savaşının en sıkıntılı günleri içinde geçti. Her şeyin karne ile satıldığı savaş yıllarında, Annesi ve kardeşleriyle hasadı yapılmış ekin tarlalarında başak topladı. Ortaokul birinci sınıfta annesini kaybetti. Resme olan ilgisi bu yıllarda başlar. Babası Halil Bal, o yılların adeta bir kültür merkezi sayılacak nitelikteki "Sadık Paşa Gazinosu”nda garsondu. Gazinonun tiyatro sahnesi, balkonu, locaları bulunuyordu. O yılların tiyatro toplulukları gösteri ve konserlerini bu gazinoda yaparlardı. Mehmet Bal'ın sanatsal gelişiminde burada izlediği gösteri ve konserlerin büyük etkisi olmuştur.

Ortaokulun son sınıfında babasını kaybetti. 1946 yılından itibaren iki kardeşi ve kendisi için geçim sıkıntısı başlamıştır.

O günlere ait fotoğrafı olmadığından, savaş yıllarını ve çocukluğunu kendi çizgileri ile anlatmıştır.

Küçük iki kız kardeşinin geçimini sağlayabilmek için, kendisi gibi fakir bir aileye mensup olan arkadaşı ile Mersin sebze halinden aldıkları bir çuval portakalı arabayla Tarsus'a taşıyor, akşamları kollarına taktıkları sepetle kahvelerde portakal ve simit satıyordu.

Biyografi
Özgeçmiş
Çocukluk
Günleri

1949'un Ekim ayında Maraş'a askerlik görevini yapmaya gittiği sırada Tarsus istasyonunda kara vagona binerken kendisini uğurlayan kimsesi yoktur.

Maraş'ta askerlik sürecinde de başarılı çalışmaları olmuştur. Garnizonun çeşitli bölümlerine askeri komposizyonlar yapıyor tabelalar yazıyordu. Tatbikatlar sırasında bölgenin haritalarını, komutan ve eratın çeşitli karikatürlerini, resimlerini çiziyordu.

Aynı zamanda anlamlı günlerde yerel "Kahraman Maraş" gazetesinde günün anlamını belirten Linol usulü klişeleştirdiği kompozisyonları yayınlanıyordu.

O günlerde Maraş'a misafir olarak gelen Atatürk'ün kız kardeşi Makbule Atadan'ın, alay komutanı kurmay albay Sabri Büyükünal'ın isteği üzerine 50x70 cm. ölçüsünde kara kalem portresini yapmıştır. Aynı zamanda Maraş'ta Foto Ustel atölyesinde kendisine çalışma izni tanınmıştır(Kız kardeşlerine bakma ihtiyacından dolayı). Çok mutlu bir askerlik dönemi geçirmiştir.

Askerlik
Dönemi

Askerden dönünce Tarsus’ta "RÖNESANS" adını verdiği resim, tabela, reklam atölyesini açar. Bez üzerine büyük boy  afiş çalışmalarına başlamıştır. Aynı zamanda sinema yöneticiliği yapmış ve fotoğraf stüdyosu açmıştır.  Yaptığı işler; tabela, takvim, broşür, etiket. Mersin'den Gaziantep'e kadar çeşitli firmalara büyük boy afişler ve reklam içerikli çalışmalar yapmaktadır.

Mehmet Bal ilk resim sergisini 1953 senesinde Tarsus'ta o zamanki Şehir lokantasının boş salonunda açar. Yaptığı yağlı boya tabloların çoğu satılmıştır.

Askerlik
Dönüşü

Daha önce Adana Öğretmen okulunda eğitim gören Zehra(Zehra Kundakçı) hanımla tanışarak 1953 yılı okul bitiminde nişanlanır. 1955 yılında evlenirler. Bu evlilikten Halil ve Hilal isimli iki çocukları olur.

Evlilik ve
Çocukları

1956 yılında Mehmet Bal’ın sinemacılık serüveni de başlar. Kışlık Saray Sineması’nın dört ortağından biridir. Birinci vizyon filmlerle sinemayı Tarsus’ta ön plana çıkarır. Sinemacılıkta Tarsus'ta bir ilk olan sinemaskop perdeli yazlık Saray sinemasını da 1956 yazında hizmete sokar.

1959 yılında her şeyiyle yepyeni bir sinemanın işletmesinde ve yönetiminde ön plandadır. Yeni Sinema’da Tarsus’ta ilk defa tüm personel özel kostümlüdür. Film başladıktan sonra müşteri biletli bile olsa sinemaya giremez. Seyirciler ancak film arasında salona alınır. Tamamen yabancı film gösterimi sunan sinemanın 18,30 matinesinde alt yazılı orijinal yabancı film gösterilmektedir.

Yeni sinemanın bitişiğindeki atölyesinde yaptığı sinema afişleri oldukça başarılı olarak insanlara sunulması İstanbullu film şirketleri tarafından fark edilir.

Uzun süren ısrarlara rağmen Mehmet Bal önceleri İstanbul’a gitmeyi kabul etmez. Sipariş verilen film afişlerini Tarsus’tan yapmaya devam eder.

Tarsus’ta yapıp İstanbul’a gönderdiği afişlerinde imza olarak “RÖNESANS M. Bal -Tarsus” yazılıdır.

Sinemacılık ve
Afiş Çalışmaları

İstanbul film yapımcılarının isteği üzerine Tarsus'tan yapıp gönderdiği afişler yapımcılar tarafından çok beğenilmesi üzerine o yılların en büyük film ve sinema işletmecisi olan Fitaş filmin ısrarlı daveti üzerine çok sevdiği memleketi Tarsus'tan 1967 yılında ayrılmak zorunda kalır. Eşi ve iki çocuğu ile İstanbul'a taşınır. Ayrılıştaki üzüntüsü hemşerilerine atölyesine astığı bir afişle bildirir.

Yaşadığı şehirde unutulmaz anılar ve izler bırakan Mehmet Bal Tarsus’ta hiç unutulmaz. Her zaman her yerde, yaptığı tabelalar, afişler, karikatürler, sinemacılık anlayışı ile anılır. İstanbul’da yaptığı afişler Tarsus’ta ilgi ile izlenmeye başlamıştır. Çırakları sürdürmeye çalışır Mehmet Bal’ın sanatsal çabasını. Ama hiçbir zaman hiç kimse bir Mehmet Bal olmayı beceremez.

Tarsus’tan
Ayrılış

Afiş yaptırma teklifleri sadece Fitaş film şirketinden gelmemiştir. İstanbul’da bütün film afişlerini basan Mimeray matbaası ve diğer yerli film yapımcılarından da afiş yapımı için talepler gelmiştir.

Mehmet Bal, Fitaş filmin kendisine tanıdığı imkanları yeterli bulmuş, şirketin sinemalarına film afişlerine, yerli film yapımcılarına 17 yıl devamlı olarak yüzlerce afiş çizmiştir.

Tercüman Gazetesi’nde çizgi romanlar yapar. Bunları en önemlisi Tarık Buğra’nın “Osmancık” isimli eseri için yaptığı çizimlerdir. Diğer çizgi roman çalışmaları ise “Tecavüz” ve “Şehzadenin Gözdesi” isimli çalışmalardır. Bir başka çizgi roman girişimi ise yarım kalmıştır.

Mehmet Bal ülkemizin milli bayramlarında gazetelere yaptığı günün anlamını belirten kompozisyonlarla tüm ülke insanının gönlünde taht kurmuştur. Muhtelif gazetelerin ilk sayfasında yer alan Atatürk ve ulusal bayramlarımız konulu komposizyon, yıllarca evimizin ve işyerlerimizin duvarında keyifle yer almıştır.

Bu arada Ünlü Türk Büyüklerini konu alan oldukça başarılı kompozisyon çalışmaları da yapmıştır.

Mehmet Bal film afişleri yapma süreci sırasında 1981 yılında Atatürk'ün 100. yıl kutlamaları kapsamında "100. yıl Kutlama Koordinasyon Kurulu Başkanlığı" nın açtığı bir resim yarışmasına, Atatürk'ün yaşamı ile ilgili 12 adet komposizyon gönderir. Seçici kurulun beğenisi üzerine yapıtları takvim olarak basılır.

İstanbul…

Mehmet Bal Atatürk ile ilgili çalışmalarına büyük bir istekle başlamıştır. Sinemacılık ve çizgi roman deneyimi olan Mehmet Bal Atatürk’ün hayatını çizgi roman tarzında Türk insanına sunmak ister. Bu konuda yaptığı ilk çalışmalar büyük ilgi görür. Araştırmalarını daha ciddi bir şekilde yaparak yakın tarihimiz konusunda çizim çalışmalarına başlar.

Mehmet Bal'ın 1990 senesinde Ankara'da Kültür Bakanı Sayın Namık Kemal Zeybek tarafından sergilenen "Yakın Tarihimiz ve Atatürk 1876-1938" adlı sergi Ankara’da ses getirmiştir.

Mehmet Bal’ın çalışmalarını görüp beğenen Eskişehir Anadolu Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen sanatçı ve eserleriyle yakından ilgilenmeye başlar. Yapılan görüşmeden sonra Mehmet Bal Anadolu Üniversitesi’nde çalışmalarını sürdürmeye karar verir.

“YAKIN TARİHİMİZ VE ATATÜRK” adlı eserin ikinci bölümü olan "Bir Devletin Doğuşu" Eskişehir’de tamamlanır. "YAKIN TARİHİMİZ VE ATATÜRK, 1876-1938" adı altında kitaba dönüştürülür.

Mehmet BAL
En Büyük Eserine Başlıyor

Mehmet Bal, Eskişehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'in istekleri üzerine bir buçuk yılda "Eskişehir'in Tarihi"ni resimlemiştir

Eskişehir’deki
Çalışmaları

Eskişehir’deki çalışmalarını bitiren Mehmet Bal memleket hasretine dayanamaz. 2003 yılında Mersin'e gelir. Sık sık uğradığı Tarsus’ta çocukluğunun ve gençliğinin geçtiği mekânlarda eski dostları ve çocukluk arkadaşları ile hasret gidermeye çalışır. Bu arada boş durmaz. Yurdun çeşitli yerlerinde Yakın Tarihimiz ve Atatürk konulu çalışmalarından oluşan sergiler yapar.

Eve Dönüş
Mersin…

Tarsus Belediye Başkanı Sayın Burhanettin Kocamaz beyin istekleri üzerine "TARSUS'un KURTULUŞ DESTANI"nı çizgi roman olarak hazırlar ve Belediye yayını olarak bu eşsiz eser basılır.

Ayrıca Atatürk’ün Tarsus’a ilk gelişinde Tarsus Şelalesi’ni ziyaret etmesini konu alan resim çalışması da yapmıştır. Bu çalışma Tarsus belediyesi tarafından çoğaltılır ve tüm Tarsus’ta dağıtılır.

Tarsus Belediyesi’nin büyük bir özveri ve inançla Tarsus'a getirip onararak müze haline getirdiği NUSRAT mayın gemisinin ve Tarsus Çanakkale Müzesi’nin içindeki tablolar Mehmet Bal tarafından yapılmıştır.

Mehmet Bal 60 yılı geçen sanat yaşamında binlerce eser meydana getirmiştir. Bu biyografi özetinde. Mehmet Bal’ın sanat ve meslek hayatının belli dönemleri anlatılmaya çalışılmıştır. Mehmet Bal Mayıs 2010 tarihinden bu yana Tarsus’a tekrar yerleşmiş ve Tarsus Belediye Başkanı Sayın Burhanettin Kocamaz beyin Mehmet Bal adına Haziran 2009 yılında açtığı “Mehmet Bal Sanat Galerisi” çatısı altında çalışmalarına devam etmektedir.

…ve Tarsus…

Not:

Bu sayfada yer alan tüm bilgiler Sayın Hikmet ÖZ'ün Mehmet BAL Sanat Galerisi'nin açılışı için hazırladığı "Sanatta 62 Yıl Mehmet BAL Hayatı ve Eserleri" adı altındaki derlemesinden alınmıştır.

Sayın Hikmet ÖZ'e katkıları ve emekleri için sonsuz teşekkürlerimizle...


BAL ailesi.

1946’li yıllarda, yayınlanan çizgi roman dergisi "1001 Roman" ın ve Şar sinemasında gösterime giren yabancı filmlerin, daha önceleri evlerinin yakınında olan ve sessiz gösterim yapan Ali Ekber'in sinemasındaki filmlerin etkisi altındadır. Mehmet Bal’ın hayal gücü ve yaratıcı duyguları bu filmler ve okuduğu çizgi roman ile beslenmektedir. Daha sonraki yıllarda ortaya çıkan mesleki başarısının bu işlere karşı olan hassasiyetinden kaynaklandığını söylemektedir.

Kara kalemi güçlüdür. Çevresindeki insanların 25 kuruş, 50 kuruş karşılığında kara kalem resimlerini yapar.

Tarsus’taki
Gençlik Yılları

Çizdiği karikatür ve çizgi romanları Tarsus ve Adana'daki gazetelere götürür. Gazeteciler bunların klişesi olmadan basılamayacağını söylerler. Hevesi kırılır, çaresizdir, linol usulü klişe bu arada ortaya çıkar.

Döşeme muşambası üzerine çini mürekkeple çizdiği bir karikatürü muşambayı kazıyarak basıma elverişli hale getirir. Linol bir nevi mühür, plastik yapılı bir klişedir.

Muşamba oyularak hazırlanan klişeyi 1944 yılında Tarsus’ta yayın hayatına başlamış Gülek gazetesine götürür. Matbaa ustaları merdane ile mürekkepledikleri klişeyi ters çevirerek bir kâğıda baskı yaparlar.

Mehmet Bal için o gün en mutlu gündür. Gülek Gazetesi'nde karikatürleri yayınlanmaya başlar, sene 1947 yaş 17'dir.

Aynı yıl yayına giren "OKUL SESİ" dergisi de Mehmet Bal’ın ve ilkokul öğretmeni Hilmi İnal Bey'in eseridir.  Bu dergide de karikatürleri yayınlanır.

1948’li yıllarda Ankara'da ULUS gazetesinde, İstanbul’da “AYDEDE” mizah gazetesinde ve "KAHKAHA" mizah dergilerinde karikatürleri yayınlanır. AYDEDE gazetesinde karikatürleri yayınlanırken aynı sayfada Turhan Selçuk'unda karikatürleri yayınlanmaktadır. Ayrıca ULUS gazetesinin açtığı bir karikatür yarışmasında ikincilik ödülünü alır.

1949 yılında Adana'da "Yeni Adana" gazetesine karikatürler vermeye başlar. 1949 yılının Ekim ayında askere gider. Maraş’ta askerdir, oradan bile Tarsus'ta yayınlanan, sahibi eski belediye başkanlarında Kemal Tursunbay olan "Tarsus" gazetesine karikatürler gönderir.

Askere gitmeden önce, Tarsus Şar Sineması’nda ayda 30 lira karşılığında, sinemanın gösterimde olan filmlerin fener afişlerini yapmaktadır.

Tabela işlerini evinde yapmakta,  ev kirasını, kendisinin ve kardeşlerinin geçimi ve okul masrafları için gerekli parayı kazanmaktadır. Kız kardeşlerinin eğitimi ve geçimi için çaresiz kalmış, eğitimine devam edememiştir.

Karikatür
Yaptığı Yıllar
MEHMET BAL

Araştırmacı Gazeteci - İllustratör - Ressam - Karikatürist

Share on Facebook
Share on Twitter
Share via e-mail
Share on Facebook
Share on Twitter
Share via e-mail
Share on Google Bookmarks